İSTANBUL ADALAR- BOĞAZ VE HALİÇ TURU
1.GÜN
ADALAR-SULTAN AHMET MEYDANI
Haftaiçi olması ve sabah henüz erken olması nedeni ile sahil tenha gözüküyor.
Ataköy Marina'nın yat limanı.
Bazen bisiklet yolundan bazen de deniz kenarından yoluma devam ediyorum. Hava bisiklet kullanmak için olabilecek en mükemmel havadır diye geçiriyorum içimden. Sıfır rüzgar ve yakmayacak kadar güneş. İnsan daha ne ister ki.
Yoldaki yapılan çok katlı binalardan birisi.
Deniz de olabildiğince düz. Açıklarda deniz trafiği en az kara trafiği kadar karışık. İstanbul'un araç trafiği kadar deniz trafiği de bitmiş gibi geliyor bana.
Martılar küçük iskelenin üzerinde güneşleniyorlar.
Çocuklar deniz mevsimini çoktan açmışlar bile.
Ağaçlar çiçeklerini açmışlar. Görüntü harika.
Ben de mutlu bir şekilde bisikletimi sürüyorum.
Zeytinburnu'na doğru gidiyorum.
Kazlıçeşme'deki yeni toplanma ve miting meydanı.
Kumkapı'daki balıkçılar. Burayı her araba ile geçtiğimde gezmek istemiştim. Neyse sonunda görmüş oldum. Çok çeşitli olmasa da baya balık var.
Denizde bir yat.
Yukarıda Topkapı sarayı görünüyor.
Eminönü'ne doğru devam ediyorum. Herşey çok güzel şu ana kadar.
Eminönü.
Hava çok sıcak olmayınca insanlar banklarda manzaranın keyfini çıkartıyorlar.
Galata köprüsü ve Galata kulesi.
Valide Sultan Camii. İhtişamlı.
Galata kulesi.
Şehir hatları vapuru.
Köprü üstünden fotoğraflar.
Buranın ne olduğunu bilmiyorum. Bir ara internetten araştırıp yazarım.
Kabataş iskelesine ulaşıyorum. Adalar vapurunun saatini soruyorum. Şehirhatları vapuru saat 15:00 de kalkacakmış. Vakit olarak daha iki saat var. Ancak oradan birisi az ileride özel gezi vapurları olduğunu söylüyor. Oraya geçiyorum ve 5 TL.'ye adalar vapuruna bilet alıyorum. Bisikletine kimse bir şey demiyor ve rahatça vapura biniyorum. Saat 13:00 de vapur hareket ediyor. Genelde turistler özellikle de araplar çoğunlukta.
Vapurdan Topkapı Sarayı.
Ayasofya ve Sultan Ahmet Camiileri.
Adalardan biri.
Heybeliada. Burası daha küçük ve sakin gözüküyor.
Kısa bir süre durup yolcu indiriyor Heybeliada'da vapur.
Heybeliada iskelesi.
Sonunda Büyükada'ya ulaşıyoruz. Karşıdan bile evlerin mimarisi çok güzel görünüyor.
İskeleye yaklaşıyoruz.
Sokaklarına dalıyorum hemen. Dikkati ilk çeken şey bisikletler. Araba olmadığı için ulaşım aracı olarak bisiklet ve faytonlar kullanılıyor. Arabasız bir yaşam için buraya yerleşilebilir diye düşünüyorum.
Büyükada sokakları.
Her türlü bisiklet olmasına rağmen katlanabilirler çok az. Halbuki insanlar bu tarz bisikletlerin rahatlığına inanabilseler daha fazla tercih edilecektir bence.
Balık restauranları her sahilde olduğu gibi sırlanmış.
Lefter sokağı. Büyükada doğumlu Fenerbahçe'li efsane futbolcunun ismi bu sokağa verilmiş. Çok da güzel olmuş bence.
Adanın iç tarafı yeşillik. Evler ve bahçeleri kocaman.
Bu evi bir gezi programında izlemiştim. Astronomik bir fiyatı olduğunu söylemişti anlatan.
Manzaralar gerçekten güzel.
Adadaki klasik mimarilerden biri. Gerçekten çok güzel evler var. Aslında ev de denmez bunlara. Yalı demek daha yerinde olur.
Ev örneklerine devam.
Güzel bir yalı daha. İster istemez acaba kimler yaşamış bu evlerde diye düşünüyor insan.
Güzel bir sokak.
Geçekten çok güzel.
Tepe bir yerden. Vapurun ismi Barış Manço. Ne güzel bir isim koymuşlar.
Adanın meydanı.
Akşamüstü Eminönü daha bir karmaşık.
Çok dar bir alanda vapuru iskeleye yanaştırıyor kaptan. Keyifle izliyorum.
Balık ekmekçilerin olduğu meydan. İnsanlar balıklarını alıp banklarda oturup yiyorlar. Acaip kalabalık.
Zamanında sahip çıkamadığımız laleleriniz. Şimdi ancak ekilirse görebiliyoruz.
Günü tamamlıyorum. Otele dönüp duşumu alıyorum Yemek yemek için hazırlanırken akşam aynı odada kalcağımız Servet Hocam geliyor. Kendisi ile sohbet ediyoruz. Kendisi de Lüleburgaz'da oturuyormuş. Şansa bak diyorum kendi kendime. Beraber yemeğe iniyoruz. Güzel bir yemek yiyip laflıyoruz. Ertesi gün Lüleburgaz'a döneceğini söylüyor bana. Beraber dönmek için sözleşiyoruz. Akşam yemekten sonra Sultan Ahmet Meydan'ına çıkıyoruz gezmek için.
Ayasofya camii.
III Ahmet çeşmesi. Zamanında baya para harcamışlar. İhtişamlı.
Sultan Ahmet Meydanı. At meydanı-Dikilitaş.
Sultan Ahmet Camii.
Sultan Ahmet Camii'nin şadırvan kısmı.
Peygamber'lerin kökenlerini gösteren bir afiş.İlginç geldi bana. Gezintimizi bitirip odaya gidiyorum. Ertesi gün için dinleniyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder