25 Nisan 2014 Cuma

İSTANBUL

İSTANBUL ADALAR- BOĞAZ VE HALİÇ TURU

1.GÜN
ADALAR-SULTAN AHMET MEYDANI



21.04.2014 Pazartesi günü uzun zamandır planladığım ancak gerçekleştirmek için baharın gelmesini beklediğim İstanbul gezisi hazırlıklarımı tamamlayarak sabah saat 07:00 otobüsüne binmek için Nülüfer Seyahat'in bürosunun önüne eşimle birlikte geldik. Bu turu 2 gün planlamıştım. Gitmek istediğim yerler kafamda belli olmasına rağmen sıralaması tur esnasında belli olacaktı.

Bu gezi için eşimi ikna etmek zor olsa da genede bana desteğini verdi. :) Katlanabilir bisikletimi taşıma torbasına koyup otobüsün muavini ile  bagaja problem olmadan  yerleştirdik. Eşimle vedalaşıp yola çıkıyorum.
Yolculuk sonrası servisle Bakırköy meydanına kadar gelidim. Servisten indikten sonra hazırlıklarımı yapabileceğim sakin bir park gördüm. Orada bisikletimi ve çantalarımı hazırladıktan son yola çıkmaya hazır konuma geliyorum. İstanbul trafiğinde bisiklet sürmediğim için hafif heyecanlı bir şekilde yola çıkıyorum. İçim içime sığmıyor.

Hızlı bir şekilde Bakırköy sahiline iniyorum.

 Haftaiçi olması ve sabah henüz erken olması nedeni ile sahil  tenha gözüküyor.
 Ataköy Marina'nın yat limanı.
Marinayı geçtikten sonra sahil yolunda karşıma keyifli ancak zaman zaman kesilen bir bisiklet yolu çıkıyor. Bisiklet kullanması bazı noktalarda zor olsa da buna da şükür diyip dalıyorum bisiklet yoluna.

Bazen bisiklet yolundan bazen de deniz kenarından yoluma devam ediyorum. Hava bisiklet kullanmak için olabilecek en mükemmel havadır diye geçiriyorum içimden. Sıfır rüzgar ve yakmayacak kadar güneş. İnsan daha ne ister ki. 
Yoldaki yapılan çok katlı binalardan birisi. 
Deniz de olabildiğince düz. Açıklarda deniz trafiği en az kara trafiği kadar karışık. İstanbul'un araç trafiği kadar deniz trafiği de bitmiş gibi geliyor bana. 
 Martılar küçük iskelenin üzerinde güneşleniyorlar.
 Çocuklar deniz mevsimini çoktan açmışlar bile.
 Ağaçlar çiçeklerini açmışlar. Görüntü harika.
 Ben de mutlu bir şekilde bisikletimi sürüyorum.
 Zeytinburnu'na doğru gidiyorum.
 Kazlıçeşme'deki yeni toplanma ve miting meydanı.
 Kumkapı'daki balıkçılar. Burayı her araba ile geçtiğimde gezmek istemiştim. Neyse sonunda görmüş oldum. Çok çeşitli olmasa da baya balık var.
Surların ardından Sultan Ahmet camii harika gözüküyor.

 Denizde bir yat.

 Sonunda Cankurtaran Öğretmenevi'ne ulaşıyorum. Akşam için yaptırmış olduğum rezervasyonu teyit ettiriyorum. Akşama dönmek üzere tekrar turuma kaldığım yerden devam ediyorum.
 Yukarıda Topkapı sarayı görünüyor.
 Eminönü'ne doğru devam ediyorum. Herşey çok güzel şu ana kadar.

 Eminönü'nden Karaköy tarafı. Muhteşem bir manzara bence.
 Eminönü.
 Hava çok sıcak olmayınca insanlar banklarda manzaranın keyfini çıkartıyorlar.
 Galata köprüsü ve Galata kulesi.
 Valide Sultan Camii. İhtişamlı.
 Galata kulesi.
 Şehir hatları vapuru.
Köprü üstünden fotoğraflar. 


 Beşiktaş'a doğru devam ediyorum. Kılıç Ali Paşa Camii.
 Buranın ne olduğunu bilmiyorum. Bir ara internetten araştırıp yazarım.

 Laleler.
 Kabataş iskelesine ulaşıyorum. Adalar vapurunun saatini soruyorum. Şehirhatları vapuru saat 15:00 de kalkacakmış. Vakit olarak daha iki saat var. Ancak oradan birisi az ileride özel gezi vapurları olduğunu söylüyor. Oraya geçiyorum ve 5 TL.'ye adalar vapuruna bilet alıyorum. Bisikletine kimse bir şey demiyor ve rahatça vapura biniyorum. Saat 13:00 de vapur hareket ediyor. Genelde turistler özellikle de araplar çoğunlukta.
 Vapurdan Topkapı Sarayı.

 Ayasofya ve Sultan Ahmet Camiileri.

 Adalardan biri.
 Heybeliada. Burası daha küçük ve sakin gözüküyor.
 Kısa bir süre durup yolcu indiriyor Heybeliada'da vapur.
 Heybeliada iskelesi.

 Sonunda Büyükada'ya ulaşıyoruz. Karşıdan bile evlerin mimarisi çok güzel görünüyor.
 İskeleye yaklaşıyoruz.

 Sokaklarına dalıyorum hemen. Dikkati ilk çeken şey bisikletler. Araba olmadığı için ulaşım aracı olarak bisiklet ve faytonlar kullanılıyor. Arabasız bir yaşam için buraya yerleşilebilir diye düşünüyorum.
 Büyükada sokakları.

 Her türlü bisiklet olmasına rağmen katlanabilirler çok az. Halbuki insanlar bu tarz bisikletlerin rahatlığına inanabilseler daha fazla tercih edilecektir bence.
 Balık restauranları her sahilde olduğu gibi sırlanmış.
 Lefter sokağı. Büyükada doğumlu Fenerbahçe'li efsane futbolcunun ismi bu sokağa verilmiş. Çok da güzel olmuş bence.

Deniz ve kayıklar.
 Adanın iç tarafı yeşillik. Evler ve bahçeleri kocaman.
 Bu evi bir gezi programında izlemiştim. Astronomik bir fiyatı olduğunu söylemişti anlatan.

 Şampiyonluk kutlamaları adada başlamış gibi görünüyor.
 Manzaralar gerçekten güzel.
 Adadaki klasik mimarilerden biri. Gerçekten çok güzel evler var. Aslında ev de denmez bunlara. Yalı demek daha yerinde olur.
 Ev örneklerine devam.
Biraz modernize edilmiş bir ev daha.

 Güzel bir yalı daha. İster istemez acaba kimler yaşamış bu evlerde diye düşünüyor insan.
 Güzel bir sokak.
 Geçekten çok güzel.

 Ada inişli çıkışlı. Bisikletlerle insanlar gezmeye çalışıyor. Ancak alışık olmayanlar için bisiklet eziyet oluyor gibi. Çoğu bisikletli rampalarda bisikletleri itmek zorunda kalıyorlar. O yüzden elektirik destekli bisikletlerde burada yaygın.
 Tepe bir yerden. Vapurun ismi Barış Manço. Ne güzel bir isim koymuşlar.
 Adanın meydanı.
Gezmekten ve fotoğraf çekmekten sıkılıyorum. 17:00 vapuruna biniyor ve Beşiktaş'a geri dönüyorum.

 Akşamüstü Eminönü daha bir karmaşık.

 Çok dar bir alanda vapuru iskeleye yanaştırıyor kaptan. Keyifle izliyorum.
 Balık ekmekçilerin olduğu meydan. İnsanlar balıklarını alıp banklarda oturup yiyorlar. Acaip kalabalık.
 Zamanında sahip çıkamadığımız laleleriniz. Şimdi ancak ekilirse görebiliyoruz.
 Günü tamamlıyorum. Otele dönüp duşumu alıyorum Yemek yemek için hazırlanırken akşam aynı odada kalcağımız Servet Hocam geliyor. Kendisi ile sohbet ediyoruz. Kendisi de Lüleburgaz'da oturuyormuş. Şansa bak diyorum kendi kendime. Beraber yemeğe iniyoruz. Güzel bir yemek yiyip laflıyoruz. Ertesi gün Lüleburgaz'a döneceğini söylüyor bana. Beraber dönmek için sözleşiyoruz. Akşam yemekten sonra Sultan Ahmet Meydan'ına çıkıyoruz gezmek için.
Ayasofya camii.
 III Ahmet çeşmesi. Zamanında baya para harcamışlar. İhtişamlı.
 Sultan Ahmet Meydanı. At meydanı-Dikilitaş.
 Sultan Ahmet Camii.

 Servet Hocam.

 Sultan Ahmet Camii'nin şadırvan kısmı.
 Peygamber'lerin kökenlerini gösteren bir afiş.İlginç geldi bana. Gezintimizi bitirip odaya gidiyorum. Ertesi gün için dinleniyorum.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder