8 Temmuz 2013 Pazartesi

BURSA BİSİKLET FESTİVALİ


BURSA BİSİKLET FESTİVALİ






Uzun zamandır hayalini kurduğum Bursa Bisiklet Festivali vakti gelmişti. Fakat geçen hafta eşim ve çocuklarımı Altınoluk'a bırakamadığım için festivale katılma şansım azalıyordu. Hafta içinde ne zaman gidebiliriz diye eşimle bir hayli kafa patlattık. Sonunda Perşembe günü saat 17:00 'de yola çıkmaya karar verdik. Güzel bir yolculuktan sonra gece 22:00'ye doğru Altınoluk'daydık. Eşyaların boşaltılması, kızımın yatağının kurulması filan derken saat 23:30 filan olmuştu. İşten çıkarak yaklaşık 5 saat araba kullanıp eşyaları filan indirmek derken iyice yorulmuştum. Sabah saat 05:00 gibi buradan ayrılıp 275 km. Bursa'ya gitmem gerekiyordu. Sonunda yattım ve sabah saat 04:30 da uyandım Kahvaltı vedalaşma filan derken 05:00 gibi yola çıkmıştım. İşler artık yoluna girmişti. Ama hala inanamıyordum yolda olduğuma. :)
Tahminen saat saat 09:00 gibi Bursa'da olabileceğimi düşünüyordum. Ancak bir gün öncenin yorgunluğu ve stresi, Susurluk yakınlarında uykumu getirdi ve bir benzinlikte 1,5 saat kadar uyudum. Bu durumda saat 10:00 gibi Bursa'da festival alanında olabildim

                                    
Altınoluk'dan çıkmadan önce. Tüm hazırlıklarım tamam. Yola çıkmamak için hazırım.

Sabah saat 10:00 gibi festival alanındayım. Alana girdiğim andan itibaren her şeyin çok hoş geçeceği hissine kapıldım. Çünkü kamp alanı çok güzel gözüküyordu. Bir çok çadır kurulmuştu bile. Acaba güzel çadır yerleri tükenmiş midir diye düşünürken, yanıma  Yeşil Bisiklet Derneği'nin başkanı olduğunu belirterek benle tanışan Ayhan Bey geldi. Halimi hatırımı sorduktan sonra Bursa'dan mısınız? diye sordu. Ben hayır Kırklareli'den geliyorum diyince  Kırklareli'den katılan tek misafirimiz siz misiniz? dedi. Ben de takip ettiğim kadarı ile bir tek benim dedim. Hangi bisiklet derneğine kayıtlısınız diye sordu. Ben de herhangi bir yere kayıtlı değilim ferdi olarak katılıyorum dedim. Ayhan Bey şimdi daha da şaşırdığını söyleyip beni tebrik etti. Katılımım için teşekkür etti. Kendi kendime herhalde iyi bir şey yapmışım diye düşündüm. Sonradan anladım ki festivale katılanların çoğu bir bisiklet kulübüne üye ve her kulüpten birden fazla bisikletli var. Ferdi gelenlerde genellik en az iki kişi gelmiş. Diğerleri de zaten birbirlerini diğer festivallerden tanıyan bisikletliler. Yani hemen hemen herkes birbirini tanıyor gibiydi. Benim gibi ferdi katılımcı daha azdı. Herhalde beni o yüzden tebrik etti.


Ayhan Bey'e çadır kurmamda yardımcı olur musunuz dedim? Tabi ki olurum çadırı kurarken beni çağır dedi. Neyse  ki ben çadır kurulumunu yan çadır komşum sevgili Metin Abi'nin yardımı ile kısa sürede hallettim.

Çantalarımı ve bisikletimi de arabadan getirdikten sonra sıra etrafı keşfetmeye ve tur için hazırlanmaya gelmişti.

Botanik Park içini bisikletle gezmeye başlıyorum.

Giriş kapısından kampın genel görüntüsü.

Şimdilik bu aralar boş ancak akşama kadar buralar da çadırlarla dolacak.

Botanik park yeşillik, yürüme ve bisiklet yolları olan çok güzel  bir yer. 

Botanik parktan görüntüler.





Tur için bisikletim hazır

.

Parkta ağaçları şekillendirmişler.

Rastladığım bir kaplumbağa. 

Güzel bir çam ağacı.

Ağaçlar çok renkli


Park içinde Fransız, İngiliz, Japon bahçesi dizayn edilmiş. Park çok büyük olduğu için  ben ancak Fransız bahçesini bulabildim.



Fransız bahçeleri böyle oluyormuş demek ki. Ben de öğrenmiş oldum.


Çadıra dönüp Metin Abi ile sohbet ediyoruz.

Tur için son hazırlıkları yapmamız için anons yapıldı.
Metin Abi ile bekliyoruz.
Millet toplanmaya başladı.

Bursa caddelerinde tur başladı. İnsanlar meraklı bakışlarla izliyor. Yaklaşık 200 kişinin üzerinde bisikletli ana caddelerden geçiyor. Bence çok güzel bir görüntü olsa gerek.

Bisiklet Festivali'nin açılışını yapmak için Saltanat Kapısı'nın önünde toplanıldı. Afişler asılmış,sokak süslenmişti.

Bisikletler park edildikten sonra Belediye Başkan Yardımcısı beyefendiyi beklemeye başladık. Konuşmasını yaptı.
Açılış fotoğrafım.

Bu arada Mehter Takımı sahneye çıktı. Açılışın için çok güzel marşlar çaldılar.

Festival Başkanımız Ayhan Bey. Her şey çok güzeldi. Tekrar teşekkür ediyorum kendisine ve ekibine.

Tören sonrası  Bursa'nın ünlü Tophane Tepesine çıktık. Metin Abi ile topun önünde poz veriyoruz. Toptan ben anlamam ama neyse ki Metin Abi asker emeklisi. :)

Manzara çok güzel.

Arka taraf Uludağ.

Yeşil Bursa'nın yeşili fazla kalmamış gibi.

Tophane'de Orhan Gazi'nin türbesi.

Burası da Osman Gazi'nin türbesi

Tophane'den sonra hızlı bir inişle kamp alanına dönüyoruz. Akşam yemeği kuyruğundayız. Çok kalabalık olmadığı için kuyrukta fazla beklemeden sıra geliyor.


Yemek yemek için masa ve sandalyeler konmuş.

Metin Abi ile yemeğimizi yiyoruz. Her şey çok güzel geçiyor.


Yemek sonrası sohbet. Akşam yemeğinden sonra eğlence olduğunu söylemişlerdi. Hatta konser verecek bir grup olduğu ve herkesin sahne önünde toplanmasını istemişlerdi. Yemek sonrası çadırıma gidiyorum biraz dinlenmek için. Bu arada uyuyakalmışım. Uyandığımda konser devam ediyordu ancak ben uykuyu tercih ettim. Ertesi sabah ki tur uzun olacaktı. Yaklaşık 93 km tutan bir tur oldu.Sert esen  rüzgara karşı pedal çevirmek turdaki herkesi çok yoracaktı.

Gölyazı turu için Metin Abi ile hazırlıklarımızı yapıyoruz.

Tur öncesi son fotoğraflar çekiliyor.

Artık yoldayız.

İlk mola alanındayız. Tüm molalarda su, soda, dondurma çikulata ikramları yapılıyor. Yani her şey yolunda.


Gölyazı'ya gelmeden önce bir höyük alanına geliyoruz. Burada da mola veriyoruz.

Henüz yorgunluk yok Rüzgar hala sert değil. Molanın sonuna doğru rüzgar delirmeye başlıyor.

Bu arada İstanbul Üni. den yanılmıyorsam doçent bir hocam höyük ile ilgili bilgiler veriyor. Keyifli bir bilgilendirme oluyor. Hocama tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

Dondurma zamanı.


MÖ 5000 ile günümuzden 200 yıl öncesinde yaşamış insanlara ait bilgiler veriyor hocam.Evlerin temelleri.

3. molayı veriyoruz. Rüzgar artık etkilemeye başladı.

Sonunda Gölyazı'ya geliyoruz. Yemekler hazırlanmış. Herkes sıraya giriyor.

Yemekleri köyde yaşayan teyzeler hazırlamış. Köfte, pilav, salata ve ayran. Köfteler gerçekten lezzetliydi. Çok beğendim.

İsmini hatırlamadığım Konya'lı  bir arkadaşla yemeğimizi yerken sohbet ediyoruz.

Gölyazı. Gölün bu tarafı sakin.

Gölyazı'dan kareler.


İnsanlardan korkmayan bir leylek. Fotoğrafını çekiyorum. 

Sanki poz bile veriyor.




Aslında insanlardan korksa daha iyi olur diye düşünüyorum. İnsanoğlu ne yapacağı belli olmaz.:)

Güzel manzaralar.


Artık rüzgar iyice sert esmeye başladı. 

Tekrar yola çıkıyoruz. Dönüş yolundayız. Rüzgar kudurmuş bir halde bağrımıza doğru esmeye devam ediyor. Şu an Bursa'ya 30 km var. Parkuru tamamlaya bilir miyim diye düşünmeye başladım. Bisiklet konvoyunda kopmalar başlıyor. Süpürge aracında yer kalmamış. İnsanlar dökülmeye başladı. Ben ilk gruba yakın gitmeye çalışıyorum. Sonda kalma korkusuyum.
Mola veriyoruz. Uzunca bir süre sonra gelenler oluyor. Grubun toplanmasını bekliyoruz.

Bir mola daha. Son 8 km.ye girmişiz. Hala bitire bilir miyim diye düşünüyorum. Son gayretlerle kamp alanına giriyoruz. Akşam yorgunluktan çok zor uyuyorum. 

Bu benim için son gündü. Ertesi sabah benim için ayrılma vakti gelmişti. Çünkü 3. gün programı en erken 17:00 gibi bitecekmiş. O saatten sonra benim Lüleburgaz'a dönmem çok zor olacak.

3.gün sabahı.

Her yer çok sakin.

Sincaplar.

Uzaktan fotoğraflarını çekiyorum.

Sabah kahvaltısından sonra arkadaşlarla vedalaşıyorum. Onlar tura hazırlanırken ben de Mudanya'ya geçip hızlı feribotla İstanbul'a Yeniköy'e geçmeye karar veriyorum.

Mudanya'da biletimi alıyorum. 127 YTL. Bana çok pahalı geldi ama yapacak bir şey yok. Arabayı park ediyorum.

Madem 3. gün turuna katılamadım ben de Mudanya'yı gezerim diyerek bisikletimi bagajdan çıkartıyorum. Daha feribotun kalkmasına 2 saat kadar vakit ver.

Sahilde güvercinler.

Burada rüzgar yok. Deniz sakin.

İnsanlar denize girmeye başlamış.

Birazdan bineceğim Orhan Gazi Feribotu.

Sahilden kareler.

Mudanya meydanı.

Yollar dar ama şirin bir ilçe.

Ara sokaklar.

Güzel bir ev.

Sahilde yemek yiyecek çok yer gördüm. Ancak hiç birinde yemedim. Feribota yakın el arabasında tost yapan bir arkadaştan tost yemeğe karar verdim. Gerçekten iyi bir karar vermişim. Çok leziz bir tosttu. Kendisini özel bir  sosu varmış. Beğendim.
Bundan sonra feribota biniyorum. Yorgunluktan hemen uyumuşum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder